İnsanlar bana “Yapay zeka (YZ) çılgınlığının en iyi yanı nedir?” diye sorduğunda bazen şaka yapıp, artık Dijital Dönüşüm hakkında konuşmak zorunda kalmadığımı söylüyorum… ne yazık ki gerçek tam tersi.
Dijital Dönüşümü benimsemiş olan İletişim Hizmeti Sağlayıcılar (CSP’ler) ve altyapı oyuncuları, şu anda yapay zekanın faydalarından yararlanıyor, ancak Dijital Dönüşüm tam olarak nedir ve yapay zekanın yolunu nasıl açtı? Gelin, bunu inceleyelim.
Dijital Dönüşüm Yolculuğu
Dijital dönüşüm, dijital teknolojiyi bir işletmenin tüm alanlarına entegre etmekle ilgilidir; işleyişinizi ve müşterilere değer sunma biçiminizi köklü bir şekilde değiştirmeyi gerektirir. Sadece yeni teknolojileri benimsemekle ilgili değildir; aynı zamanda bir kültürel değişimi ifade eder ve bu değişim, kuruluşların sürekli olarak mevcut durumu sorgulamasını, denemeler yapmasını ve başarısızlığa karşı rahat olmalarını gerektirir.
Bir düşünün: Dijital dönüşümü başarıyla tamamlamış CSP’ler operasyonlarını sadeleştirmiş, müşteri deneyimlerini iyileştirmiş ve verilerden değerli içgörüler elde etmiştir. Bu dönüşüm, yapay zekanın gelişmesi için zemin hazırlamıştır, çünkü yapay zekanın veri, çokça veri, tercihen yapılandırılmış veri gereksinimi vardır.
COVID-19 pandemisi, CSP’ler için dijital dönüşümün hızını inkâr edilemez bir şekilde artırdı. Kuruluşlar, yeni çalışma şekillerine ve müşterilere hizmet etme yollarına uyum sağlamaya çalışırken, sağlam bir dijital altyapının gerekliliği her zamankinden daha net hale geldi. Özellikle telekomünikasyon şirketleri, uzaktan çalışma, e-öğrenme ve çevrimiçi iletişimin norm haline gelmesiyle dijital hizmetlere olan talepte bir artış gördü. Bu artış, dijital çeviklik ve değişen müşteri ihtiyaçlarına hızlı ve verimli bir şekilde yanıt verebilme yeteneğinin önemini daha da vurguladı. Pandemi, CSP’leri sadece dijital dönüşüm yolculuklarını hızlandırmaya zorlamakla kalmadı, aynı zamanda hızla yenilik yapmalarını da sağladı; bu sayede hızlı gelişen dijital dünyada rekabetçi kalmalarını sağladı.
Yapay Zeka ve Veri İkilemi
Yapay zeka, tüm endüstrileri dönüştürüyor. Öngörücü analizlerden sohbet botlarına kadar, yapay zeka, işletmelere daha akıllı kararlar vermede, süreçleri otomatikleştirmede ve müşterilere kişiselleştirilmiş deneyimler sunmada yardımcı oluyor.
Ancak işin püf noktası şu: Yapay zeka büyük ölçüde verilere dayanır. Hem de sadece herhangi bir veri değil; temiz, iyi organize edilmiş ve erişilebilir veriler. İşte bu noktada dijital dönüşüm devreye giriyor. Dijital dönüşüme yatırım yapmış olan CSP’ler, verileri toplamak, depolamak ve analiz etmek için gerekli altyapıya sahiptir. Bu veriler, yapay zekayı çalıştıran yakıttır.
Geri Kalanlar İçin Sonuçlar
Şimdi, diğer tarafı konuşalım. Dijital dönüşümü benimsememiş CSP’lere ne olur? Yapay zeka yarışında önemli bir dezavantaja sahiptirler. Sağlam bir dijital temel olmadan, bu şirketler yapay zekanın gücünden yararlanmakta zorlanır. Verileri genellikle bölümlenmiş, güncel olmayan veya basitçe kullanılamaz hale gelir. Kaçımız, her LoB (iş hattı) için birden fazla faturalama sistemi ve müşteri hizmetleri ve sipariş yönetim sistemleriyle sıkışıp kaldık, hepsi bölümlerde ve üzerinde herhangi bir zeka barındırmayan?
Yüksek teknolojiye sahip bir gökdeleni sallanan bir temelin üzerine inşa etmeye çalıştığınızı hayal edin. Çalışmaz, değil mi? Aynı şey yapay zeka için de geçerlidir. Dijital dönüşüm olmadan, şirketler yapay zeka girişimlerini desteklemek için gerekli altyapıdan yoksundur. Bu, yapay zekanın sunduğu verimlilik kazançları, maliyet tasarrufları ve rekabet avantajını kaçırdıkları anlamına gelir. Bu, işletmelerin yapay zeka benimseme süreçlerinde başarısız olmalarının en yaygın nedenidir. Gartner’a göre, işletmelerin %80’inden fazlası, veri kalitesi veya miktarının eksikliği nedeniyle mücadele ediyor.
Gerçek Dünya Örnekleri
Amazon ve Netflix gibi şirketler, dijital dönüşümü başarıyla tamamlamış ve şu anda yapay zekayı hizmetlerini geliştirmek için kullanıyor. Amazon, yapay zekayı kişiselleştirilmiş önerilerden tedarik zincirini optimize etmeye kadar her şey için kullanıyor. Netflix, izleyicilerin tercihlerini analiz etmek ve kullanıcıları ekranda tutacak içerikler önermek için yapay zekayı kullanıyor.
Öte yandan, dijital dönüşümü benimsemekte yavaş olan şirketler zorlanıyor. Geleneksel perakendeciler, e-ticaret devleriyle rekabet etmekte önemli zorluklar yaşadı. Kişiselleştirilmiş pazarlama ve envanter yönetimi için yapay zekadan yararlanamadan, giderek geri planda kalıyorlar.
IFS’in Rolü Nedir?
Amiral gemisi ürünü IFS Cloud ile IFS, tüm verilerin temiz, iyi organize edilmiş ve erişilebilir olmasını sağlayan tutarlı bir veri katmanına sahip tek bir platform sunuyor. IFS aynı zamanda “Endüstriyel AI” uygular, yani yapay zeka, anlamlı olduğu yerde ve zamanda uygulamalara gömülüdür. Bu, yapay zekanın ürünle birlikte evrildiği ve gerekli yapay zeka yönetiminin yerleşik olduğu anlamına gelir. Bu, işinizi hızlandırmak için yapay zekayı kullanmanın üstün bir yoludur çünkü yapay zeka, CSP olarak size anlam ifade eden bir şekilde uygulanır ve operasyonlarınıza net bir şekilde fayda sağlar. Yani, IFS size sadece yapay zeka ile değil, aynı zamanda dijital dönüşüm yolculuğunuzda da yardımcı olur. Hepsi simbiyotik bir şekilde.
İleriye Giden Yol
Peki, buradaki çıkarım nedir? Şirketiniz dijital dönüşüm yolculuğuna başlamadıysa, şimdi tam zamanı. Değişimi kucaklayın, teknolojiye yatırım yapın ve yeniliğe değer veren bir kültür oluşturun. Bunu yaparak, yapay zekadan yararlanma konusunda iyi bir konumda olacak ve rekabetçi ortamda öne çıkabileceksiniz. Yapay zekayla başlayıp, veri temelinizi zayıf bulup, yapay zeka yatırımınızın beklediğiniz verimlilikleri getirmediğini fark etmek gibi ters bir yola girmeyin.
Unutmayın, dijital dönüşüm bir kerelik bir proje değildir; sürekli devam eden bir süreçtir. Meraklı kalın, denemeye devam edin ve başarısızlıktan korkmayın. Gelecek, adapte olmaya ve evrilmeye istekli olanların olacaktır.
KAYNAK: Markus Persson. (2024, Sep 2). HOW DIGITAL TRANSFORMATION HAS PAVED THE WAY FOR AI IN TELECOMMUNICATIONS. IFS Blog. https://blog.ifs.com/2024/09/how-digital-transformation-has-paved-the-way-for-ai-in-telecommunications/