Günümüzün hızlı dünyasında, iş ve yaşamın taleplerini dengelemek sürekli bir dans gibi gelebilir. Ancak bu bulunması zor dengeyi yakalamak sadece bir lüks değil, aynı zamanda refahımız, üretkenliğimiz ve mutluluğumuz için de bir zorunluluktur. Bu hassas denge bozulduğunda bunun etkileri hayatın her alanında hissedilebiliyor ve çevremizdekiler tarafından da açıkça görülebiliyor.
Bir kişinin iş-yaşam dengesini kaybetmesine ne sebep olur?
- Uzun çalışma saatleri ve evden çalışma veya herhangi bir yerden çalışma gibi esnek çalışma düzenlemeleri gibi, amacı mümkün kılan ve iş ile kişisel yaşam arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran teknolojik gelişmeler
- Başkalarından işe öncelik verme beklentileri
- Kritik zaman kaygısı ve bitiş çizgisi yorgunluğu
- Aşırı iş yükü ve son teslim tarihleri
IFS’de iş-yaşam dengesini sağlamanın herkese uyan tek bir formül olmadığını anladım. Bu, bizim için en iyi olanı araştırıp bulduğumuz, kişisel bir kendini keşfetme yolculuğudur. Bu dengeleme eylemini başarılı bir şekilde yönlendirmeme yardımcı olan bazı önemli adımlar şunlardır:
- İletişim kraldır (veya kraliçedir!). Meslektaşlarınızla, yöneticilerinizle ve ekiplerinizle açıkça konuşmak çok önemlidir. İş yükü endişelerini paylaşmak, gereksiz taahhütleri kibarca reddetmek ve zamanınıza net sınırlar koymak çok önemlidir.
- İş ile kişisel zaman arasındaki çizgiyi çizin. Çalışma saatlerinizi belirlemek ve onlara bağlı kalmak çok önemlidir. Bu saatler dışında e-postalarınızı kontrol etme veya çağrıları yanıtlama dürtüsüne direnin. Küçük molalar bile büyük fark yaratabilir. Ancak unutmayın, ara sıra ekstra çaba gerektiren istisnalar da olabilir; bunları ritminizdeki geçici kesintiler olarak değerlendirin.
- Desteğin gücünü benimseyin. Bu konuda yalnız değiliz! Meslektaşlarınızdan yardım isteyin, JARVIS ve IFS Topluluğu, IFS Sağlık ve Refah Grubu gibi topluluklar gibi kaynaklardan yararlanın ve gerektiğinde yardım istemekten çekinmeyin.
4. Sağlığınıza öncelik verin. Zihninizi ve bedeninizi besleyen aktivitelere zaman ayırın. İster günlük günlük tutma ritüelim ister haftada üç kez yapılan antrenmanlar olsun, bu kişisel uğraşlar tartışılamaz. Sağlıklı bir ben’in hem işte hem de evde mutlu ve üretken bir ben olduğunu fark ettim. (Aşağıdaki resim: Günlüklerim)
5. Tutkularınızı ateşleyin. Hobiler dikkat dağıtıcı olmaktan çok daha fazlasıdır; zihinsel denge ve tatmin için hayati öneme sahiptirler. İster radyoda şarkı söylemek olsun, ister dinozorlar, galaksiler ve diğer tarih öncesi temalar hakkındaki makalelere dalmak olsun, bu aktiviteler gevşememe ve yeniden enerji kazanmama yardımcı oluyor.
6. Bağlanın ve kutlayın. Aileniz ve arkadaşlarınızla ilişkileri geliştirmek çok önemlidir. Geziler, oyun geceleri planlayın veya sadece kaliteli zamanın tadını çıkarın. Bu bağlantılar bizi ayakta tutan ve bize gerçekten neyin önemli olduğunu hatırlatan çapalardır.
Unutmayın, iş-yaşam dengesi bir varış noktası değil, bir yolculuktur. Hokkabazlık yapmanın imkansız göründüğü günler olacak, ama sorun değil! Önemli olan değerlerinizin, işinizin ve yaşamınızın mükemmel bir uyum içinde dans ettiği o tatlı nokta için pratik yapmaya, öğrenmeye ve çabalamaya devam etmektir. Bu nedenle IFS sizin için ideal bir iş yeridir!
KAYNAK : Rukshan, T. (2023, December 29). Work-Life Balance: From the eyes of a Software Engineer. IFS Blog. https://blog.ifs.com/2023/12/work-life-balance-from-the-eyes-of-a-software-engineer/