2019’dan önce evden çalışmak kazanılmış bir ayrıcalıktı. Ancak Covid-19 salgını geleneksel çalışma kültürünü 5 günlük ofis ortamından evden çalışma senaryosuna dönüştürdü.
Pandemi sırasında evden çalışan çalışanların üçte ikisinden fazlası tükenmişlik yaşadı. Ancak buna rağmen çoğu işletme artık hibrit bir çalışma politikası uyguladı veya tamamen uzaktan çalışmaya geçti. Her şirketin politikası farklılık gösterse de ilginç bir şekilde Forbes’un raporuna göre bugün çalışanların %98’i uzaktan çalışmak istiyor.
Birçoğumuz evden çalışmanın faydalarını deneyimledik ve hem işe hem de hayata değer katan uygulamaları belirledik. Ancak evden çalışma politikalarındaki ortak temalardan biri, çalışanların iş-yaşam dengesini sürdürme konusunda artan baskı ve zorluklardır. İşletmeler halihazırda uzaktan veya hibrit çalışma politikalarına sahipse veya uygulamayı planlıyorsa, çalışanların ve işverenlerin iş-yaşam önceliklerini dengelemenin ve dolayısıyla tükenmişliği önlemenin ne kadar önemli olduğunu anlamaları gerekir.
Neden İş-Yaşam Dengesine İhtiyaç Duyarız?
İş-yaşam dengesini korumak sağlığımızı, ilişkilerimizi ve üretkenliğimizi destekler. Şirketlerin ve çalışanların başarılı bir uzaktan veya hibrit çalışma politikası uygulayabilmeleri için öncelikle iş-yaşam dengesinin önemini anlamaları gerekir:
Sağlık sorunlarını en aza indirin
Sağlıklı bir yaşam tarzı yaşamak, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığa dikkat etmek anlamına gelir. Her ikisini de ihmal ettiğimizde sağlığımız bozulur ve bu da yaygın gripten felç gibi ciddi durumlara kadar çeşitli hastalıklara yol açar. Bu sadece bireysel çalışanları etkilemekle kalmaz, aynı zamanda işyerindeki genel verimliliği de etkiler.
İş-yaşam dengesiyle güçlendirilmiş sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek, çalışanların daha verimli çalışmasına ve daha geniş anlamda işe katkıda bulunmasına olanak tanır.
İşle ilgili stresi azaltın
Görevler ve sorumluluklar bizi bunalttığında sıklıkla işle ilgili stres yaşarız. Bu yönleri doğru bir şekilde yönetmek, profesyonel ve kişisel yaşamlarımız arasında tatmin edici bir denge kurmamıza yardımcı olabilir.
İş-yaşam dengesini korumayı öğrenmek, kritik ve zamana duyarlı görevlere öncelik vererek iş yükünü etkili bir şekilde yönetmemize yardımcı olur ve bu da işle ilgili stresi azaltır.
Farkındalığı Artırın
Farkında olmak, iş-yaşam dengesini ve görevlere odaklanmayı geliştirmek için şimdiki ana odaklanmak anlamına gelir. Şu anda mevcut olduğumuzda, proje ve görevlerde konsantrasyonu ve üretkenliği artırabiliriz.
Farkındalık, topraklamayı kolaylaştırır ve çalışanların eldeki göreve odaklanmasına yardımcı olur.
Daha kapsamlı bir yaşam yaratmaya yardımcı olur
Hepimizin kişisel yaşamlarımızda keyif almayı tercih ettiğimiz farklı hobileri ve ilgi alanları vardır. Eğer iş-yaşam dengesini koruyamazsak onları kaybedebiliriz. Aynı şekilde, kişisel ilgi alanlarıyla ilgilenmek becerileri geliştirmemize ve bilgiyi genişletmemize yardımcı olur.
Başarılı bir iş-yaşam dengesine sahip olmak, sosyal becerilerimizi ve çeşitli yaşam deneyimlerimizi geliştirerek bizi çalışma ortamında daha çekici hale getirebilir.
İş-Yaşam Dengesini Nasıl Sağlayabiliriz?
Kendinizi sık sık yorgun ve stresli hissediyorsanız mevcut çalışma alışkanlıklarınızı değiştirmenin zamanı gelmiş olabilir. Kariyer hedeflerimiz, nasıl ve nerede çalıştığımız ne olursa olsun, hepimiz şu basit adımları izleyerek daha iyi bir iş-yaşam dengesi sağlayabiliriz:
- İşi önceliklendirin: Doğru iş günü planlaması için kritik ve zamana duyarlı görevlere öncelik vererek iş baskısını azaltabiliriz.
- Çalışma zamanını etkili kullanın: Belirli bir görevin çözüm süresini etkileyeceği için çalışma süremiz boyunca daha verimli olmalıyız. Şu anda yaptığımız işe konsantre olarak ve elimizden gelenin en iyisini yaparak onu daha kısa sürede tamamlayabiliriz.
- Küçük molalar verin: 30 saniyelik bir mola vermenin stresi azaltabileceğini, konsantrasyonu artırabileceğini ve eğlenceyi artırabileceğini biliyor muydunuz? Biraz esnemek, çay veya kahve içmek için bilgisayar monitörünüzden bir adım geriye gitmeniz yeterli; kendinizi daha yenilenmiş hissedebilirsiniz.
- Öğle yemeği molanızı kullanın: Ofisteyken öğle yemeğinizi çalışma masanızda mı yiyeceksiniz? İster ofiste ister evde olsun, ara vermeyi ve masanızdan uzakta, dikkatli bir şekilde yemeğinizin tadını çıkarmayı düşünün.
- Meslektaşlarınıza karşı açık ve şeffaf olun: Evden çalışırken başkalarının mevcut durumumuzu anlaması zor olabilir. Aynı şekilde takım arkadaşlarımız da zorluklarımızın farkında olmayabilir. Zorluklarımızı dile getirmek ve meslektaşlarımızdan destek istemek önemlidir.
- Çalışma kültürünün bir parçası olarak ekip arkadaşlarınızla küçük sohbetler yapın: Bu küçük uygulama, daha az stresle rahat ve üretken bir iş yerini korumamıza yardımcı olacaktır.
- Aileye zaman ayırın: Herkesin hayatında ayrılan zamana öncelik vermesi için ailemizin desteğini almak önemlidir.
- İlişkilere yatırım yapın: İş içinde veya dışında başkalarıyla anlamlı ilişkiler sürdürerek kendi zihinsel sağlığımızı destekleyebiliriz.
Ofiste veya evde iş-yaşam dengesini kurmak önemlidir. Neyse ki bunu uygulamaya koymak zor değil.
IFS’de, ister evden ister ofiste çalışıyor olun, size bir amaç duygusu veren anlar yaratabilir, IFS ile #AnınızıYaratabilirsiniz.
KAYNAK : Premachandra, N. (2023, July 27). Achieving Work-Life balance through efficient work practices. IFS Blog. https://blog.ifs.com/2023/07/importance-of-work-life-balance-when-working-from-home/